Bugün Yazarlık Koltuğu, Küçük Ece’nin!

Önce, açılış konuşmasını yapmak üzere büyük Ece’yi sahneye davet edelim:

Takvim yaprakları 2010 yılını gösterirken (12 yaşıma tekabül etmekte) Türkçe dersi esnasında, öğretmenimiz şöyle bir duyuru yaptı: Okumaya devam et “Bugün Yazarlık Koltuğu, Küçük Ece’nin!”

Açılın Ben Teyzeyim #2

Sevgili Kuzey Bebek, bugün 06.02.2020 ve senin dünyadaki altıncı ay’ın. Üniversite nedeniyle Eskişehir’deyim ve ne yazık ki şu an yanında değilim, fotoğraflarınla idare ediyorum. 💙 Fakat bir aksilik çıkmazsa bir yaşında oradayım. Ne getirmemi istersin ? 🙃 Uzaktan kumandalı araba ? Lego ? Robot ? Henüz hiçbiri değil mi, bir iki sene sonra tüm bunları … Okumaya devam et Açılın Ben Teyzeyim #2

Kafaya Takmamak İçin 20 Öneri

Hiçbir zaman sülalesi rahat türden bir insan olamadım. Devamlı, kafaya taktığım minik ya da büyük çaplı şeyler olurdu. Bu yazımı okumaya başlayan sen, içinden  “Evet, işte bu benim” diyorsan sana 20 adet minik “başa çıkma” temalı tüyolarım olacak.

Kafaya taktığın o şeyi (somut da olabilir soyut da. Bir insan da olabilir, bir korku hissi de) al karşına ve vedalaş. İkinizin ayrı eve çıkma vakti geldi de geçiyor çünkü. Okumaya devam et “Kafaya Takmamak İçin 20 Öneri”

Bir Post-it’i En Fazla Ne Kadar Sevebilirsiniz ? #anı

Hiç unutmuyorum. 2007 | 9 yaşında, mavi önlüklü, saçları at kuyruğu olan mini mini ilkokul üç’tüm. Tenefüs bitmiş, zil çalmıştı. Dersimiz Türkçe’ydi. Sınıf öğretmenimiz içeri girip “Oturabilirsiniz çocuklar” dedi ve o ders bir yarışmadan söz etti : HIZLI OKUMA YARIŞMASI  Pek ilgimi çekmedi, taa ki birinciye verilecek ödülü gösterene kadar. Ödül, post-it’ti (yapışkanlı kağıt) 🌿 İlk … Okumaya devam et Bir Post-it’i En Fazla Ne Kadar Sevebilirsiniz ? #anı

Dijitalleşen Dünyada Fotoğrafların Hüznü!

“Nerede o eski bayramlar ?” klişesine bir yenisini eklemek istiyorum : “Neerde o eski fotoğraflar” 98 yılında doğdum, pek de büyük sayılmam ama ne mutlu ki akıllı telefonların olmadığı ve teknolojinin böylesi hayatımızın içine yerleşmediği bir çocukluk geçirdim. Babam fotoğraf çekmeyi çok severdi, filmli bir fotoğraf makinesi almış ben küçükken. Bebekliğimden 10-11 yaşlarıma kadar biiirçok … Okumaya devam et Dijitalleşen Dünyada Fotoğrafların Hüznü!

En Baştan Başlıyorum!

O an orada, o pozu vermeme sebep olan şeyler silsilesi, Sene 2002-2003, dört beş yaşlarındayım. Babamın filmli bir fotoğraf makinesi vardı. Sürekli beni veya etrafı çekerdi. Öyle büyülü bir şey gibi görürdüm ki o makineyi, her seferinde “Baba ben de çekeyim mi, peki şimdi çekeyim? ya şimdi?” deyip dururdum. “Ağır, taşıyamazsın” deyip vermezdi. Çok fazla … Okumaya devam et En Baştan Başlıyorum!

HEH BİR BEN EKSİKTİM ,

Blog dünyasına giriyorum ama tamamen ihtiyaçtan. Sait Faik demiş ya hani: Yazmasaydım delirecektim… İlkokul 1.sınıfa başlayacağım günün akşamı, Babaannem ve dedem de bizdeydi. Okul kitaplarını önceden verdikleri için, hemen koşa koşa Türkçe kitabımı alıp onlara götürmüştüm. Birebir hatırlıyorum, ilk sayfasında “Minik Kuş” adlı bir şiir vardı, arka planda da sarı bir kuş resmi. Dedemin yanına … Okumaya devam et HEH BİR BEN EKSİKTİM ,