Merhaba, ben Ece. Bir 98′ baharı açmışım gözlerimi dünyaya.
Yazmayı öğrendiğim 2005 senesinden beri de kalem elimden düşmedi. Kimi zaman hikâyelerde yanımdaydı, kimi zaman senaryolarda, romanlarda. Bu süreci alevlendiren ise 12 yaşımda katıldığım bir şiir yarışmasında derece elde etmemdi. Yazmaya teşvik etti etmesine de şiir yazmayı o gün bıraktım ben. Yapamadığımı anladım çünkü biraz daha yazmalıyım dedikçe. (edit: geri döndüm)
O gün bugündür de roman, hikâye, senaryo, deneme, blog yazıları yazar dururum. O sözcükler o kalemden (çoğunlukla klavyeden) döküldüğünde dayanılmaz bir hafiflik kaplar içimi. (istisnalar elbette bozmuyor kaideyi)
Anadolu Üniversitesi “İletişim Tasarımı ve Yönetimi” bölümü mezunuyum. (Bir sene hazırlık okundu.)
Ben burada birtakım şeyleri, kendi referans çerçevemdeki yansımasıyla anlatır dururum. Geri dönüşlerinizle birlikte de aynı konuyu farklı referans çerçevelerinden görebilme şansına sahip olurum ki bu muazzam bir his. “İyi de ne bu referans çerçevesi?” mi dediniz, şu yazıya gidebiliriz, buyurun.
Bunun yanı sıra çok sevdiğim Söylenti Dergi’de bir dönem, Sosyal Medya Yöneticisi ve İçerik Yazarı olarak yer alıyordum. Yazılarıma şuradan ulaşabileceğiniz gibi yine bir dönem birbirinden tatlı ekip arkadaşlarımla yürüttüğümüz sosyal medya hesabına da buradan ulaşabiliriz.
Şimdilerde ise sektörde minik minik adımlar atıyorum. Bazen de tüm bunlara ara verip bir Türk kahvesi yaparak usulca kitap okuyorum. Sonrasında da keyfim yerindeyse birkaç ukulele tıngırtısı.
Hoş geldiniz, siz geçin, kahvenizi koyup hemen geliyorum ben de.
Buralara da bekleriz: @referanscercevesi