Konuşmadan ne kadar dayanabiliriz ? 1 gün ? 1 hafta ?
Birileri bir yerlerde “Erkekleri bilmem ama kadınların dayanamayacağı kesin.” diyor, hissediyorum.
Bedensel ya da ruhsal bir rahatsızlığımız sebebiyle konuşma yetimizi kaybetmediysek/ köreltmediysek sözel olarak iletişim kurmak (konuşmak) hayatımızın merkezindedir. Hatta öyle ki bu iletişim sonucunda arkadaşlıklar edinir, kimi zaman hata yapar kimi zaman da fırsatlar elde ederiz.
Bugün sözel iletişimin yani konuşmanın en etkili şekilde amacına ulaştığı konferanslardan olan TED hakkında yazılmış kitaptan bahsedeceğim :
Ted Nedir ?
T(eknoloji) E(ğlence) D(izayn) kelimelerinin baş harflerinden oluşan bu isim, her yıl farklı ülke ve şehirlerde düzenlenen konferanslara verilen isimdir.
Bu konferansların amacı, farklı alanlardaki ileri derece bilgi sahibi insanların bilgi aktarması ve bunu kısa sürede etkili bir şekilde gerçekleştirmesidir.
Carmine Gallo, yazdığı bu kitapta etkili konuşma ve sunum sanatını, Ted konuşmacıları üzerinden örneklendirerek anlatıyor.
Bu sayede etkili iletişim/konuşma/sunum hakkında yapılması gerekenleri okumakla kalmıyor aynı zamanda çokça Ted konuşmacısını tanıma şansına da sahip oluyorsunuz.
Özellikle biz iletişimcilerin ve üniversite öğrencilerinin bilmesi gereken etkili sunum taktikleri, kitabı daha da anlamlı kılıyor.
“Tamam iyi güzel bunları öğrendik de, ya topluluk önünde konuşurken çok heyecanlanıyorsak ? Öğrendiklerimizi uygulayamayız ki.”
diyor olabilirsiniz, inanılmaz haklısınız. (hatta bunu söyleyen bana bir yerlerden tanıdık geliyor)
Size/bize kitaptaki şu alıntıyla cevap vermek istiyorum :
“İstek, sabır, *sebat ve güven; başarıda, bütün muhakeme güçlerinden daha büyük bir rol oynar.”
-Robert Greene
*sözünden ve kararından dönmeme, bir işi sonuna kadar sürdürme.
Hiçbirimiz sahneye çıkıp kusursuz/mükemmel bir konuşma yapmak zorunda değiliz. Fakat iyi bir konuşma ve iletişim, öğrenilen/geliştirilebilen bir şeydir. Yeterli tekrar ve çalışma ile bunu etkili bir hâle getirebiliriz.

Bir işte iyi olmak/uzmanlaşmak için o şeyin üzerinde toplam 10.000 saat çalışmış olması gerektiğini duymuştum. İlk yaptığımız sunumlar (adı üstünde, ilk) dünyanın en kötü sunumları da olsa, sabırla ve özveriyle yeniden yaptıkça dünyanın en başarılı sunumlarına doğru evrilmesi mümkün.
Peki etkili sunumun sırrı ne ?
Kitapta hikâye ve örneklendirilerek anlatılan bu birkaç sırrı sizinle paylaşmak istiyorum:
- Ezber okuyormuş gibi değil de sohbet ediyormuş gibi anlatmak.
- İnsan beyni yeni bilgileri öğrenmeyi sever, bu yüzden dinleyicilere bilmedikleri bir şey öğretmek/anlatmak.
- Üç kuralı | İnsanlar üç parçayı rahatlıkla hatırlayabilir. Sunum maddeleri üçten fazla olduğunda etkisi azalır.
- Beyin, mizah sever. Yerinde kullanıldığında sunum için etkilidir.
- Alıntılar, izleyicilerle bağ kurmaya yardımcıdır.
- Bir açıklamayı, sözler ve resimlerle anlatmak, yalnızca sözlerle anlatmaktan daha iyidir. -Dr. Richard Mayer
- Kişisel anılara yer vermek, anlatıyı güçlü kılar.
TED yöneticisi olan Chris Anderson’un özetlediği şekliyle :
“Sahnede çırılçıplaksınız, tabiri caizse. En etkili konuşmalar, insanların gerçekten o insanlığı hissedebildikleri konuşmalardır. Duygular, düşler, hayal gücü.”
Yazımı, beni çok etkileyen başarılı bir Ted sunumu ile bitiriyorum :
Aimee Mullins ve 12 Çift Bacağı
Bir sonraki yazımda görüşmek üzere, hoş kalın,
Ece 🌼