Mieko, Japonya’da yaşayan ve hat sanatı yapmayı çok seven küçük bir kız çocuğu.
Öğretmeni, Mieko’nun bu alanda özel biri olduğunu ve dört hazine (hat sanatı malzemeleri) haricinde beşinci hazineye de sahip olduğunu söyler | ve beşinci hazine içlerinden en değerlisi.
Her şey böylesi güzel giderken ve Mieko en sevdiği şeyle uğraşıp güzel hayaller kurarken hayatını bir süre alt üst edecek olan olayla karşı karşıya kalır.
• “9 Ağustos 1945 – saat 11.00 sularında Nagazaki’ye atom bombası atılır.“
◊ Mieko ailesiyle birlikte hayatta kalabilen şanslı azınlıklardandır fakat elinden ağır bir şekilde yaralanır. Parmağından bileğine kadar büyük bir kesik vardır ve artık hat sanatı yapamayacağını düşündükçe deliye döner.
◊ Kızlarının bu perişan halini gören anne ve babası, Mieko’yu büyükanne ve büyükbabasının yanına götürmeye karar verirler ve orada bir süre kalırsa, ona iyi geleceğini düşünürler.
◊ Mieko, büyükannesinin yanına gider fakat hâlâ surat asmaya devam eder, bir daha hat yapamayacağı için yakınır. Büyükannesi ise sabırla ona güzel yemekler hazırlamaya ve onu eğlendirmeye çalışmaya devam eder.
Ve, okul vakti gelip çatar.
◊ Mieko’nun eski okulu paramparça olduğundan, büyükanneleriyle yaşadığı şehirdeki bir okula gidecektir. İlk günden sınıftaki bir çocuktan “Iyy eline bakın, iğrenç” şeklinde tepki aldığı için bir daha okula da gitmek istemez…
◊ İlerleyen günlerde sınıftan biriyle çok yakın arkadaş olur. “Çok şanslı biri olmalı, hep mutlu” diye düşündüğü arkadaşının anne ve babası olmadığını öğrenince çok şaşırır. Mieko işte o gün, üzülmeyi bırakır ve umut etmeye başlar. Eli de yavaş yavaş iyileşir.
◊ Arkadaşı, okullarında düzenlenecek olan hat yarışmasından bahseder Mieko’ya ve mutlaka katılması gerektiğini söyler.
◊ Mieko başta yapamayacağını düşünüp istemese de arkadaşı, ailesi ve büyükannesinin yoğun ısrarı sonucu katılır, beşinci hazineye tekrar kavuşabileceğini umut ederek.
◊ Yarışmada o an yazılması istenen kelime ARKADAŞLIK‘tır. Mieko, sınıftaki arkadaşını düşünüp alır fırçasını eline ve yarışma başlar…
Ben Mieko’nun öyküsünü okumaktan çok keyif aldım. Bu, yaşanmış bir olay değil fakat aynı yazarın “Sadako ve Kağıttan Bin Turna Kuşu“ adlı kitabı Hiroşima’ya atılan atom bombasından sonra yaşam mücadelesi veren ve herkese umut olan Sadako’nun gerçek hikâyesini anlatıyor. O da çok çok güzel bir kitaptı. Hâlâ hatırımda.
Kitapta hat sanatıyla yazılan birkaç kelimeyi ben de yazmaya çalıştım. Oda arkadaşım hat sanatı dersi alıyor, bu yüzden özel bir kalemi var ve onunla yazmak/çizmek gerçekten çok zevkli ☘️

Bununla bağlantılı olarak geçtiğimiz günlerde Söylenti Dergi’ye “Hiroşima’da Büyümez Ölü Çocuklar” adlı bir yazmıştım. Okumak isterseniz buradan ulaşabilirsiniz.
Bir sonraki yazıda görüşmek üzere, hoş kalın,
Ece 🌼
“Mieko ve Beşinci Hazine | Eleanor Coerr” üzerine bir yorum