Yaklaşık 4 sene önce izlediğim ve adını hatırlamadığım için bir türlü bulamadığım ya da bulup tekrar kaybettiğim bu kısa filme artık kavuştum ve birçok kişiye ulaşması gerektiğini düşünüyorum 🌿 Bu sebeple bugünkü yazımda herkesle buluşturmaya karar verdim 🙂
Büyük Harfler, öğretmen – öğrenci ilişkisini konu alan 3 dakikalık bir kısa film. Bu kadar kısa olmasına rağmen sizde bıraktıkları hisler, birçok uzun metrajlı filme taş çıkartacak cinsten.
- Olay, sınıftaki bir çocuğun, öğretmeninin ceketini giyip arkadaşlarına taklit yapmasıyla başlıyor. Konu da bunun üzerine şekilleniyor.
-Hepimiz zaman zaman öğretmenlerimizin taklidini yapmışızdır, iyi veya kötü anlamda. Bu, öğrencinin gözlem yeteneğini geliştirmesi açısından oldukça faydalı bir olay bana kalırsa.
- Ceketi giyip öğretmeninin taklidini yaparak tüm arkadaşlarına kahkahalar attıran bu öğrenci, sınıf kapısının açılması ve karşısında öğretmeninin belirmesiyle bir an duraksıyor. Arkadaşları da gülmeyi bırakıyor.
- Sonrasında yaşanılanları da (mutlu veya acı son) bizzat izleyip görün. İnanın, bu kısa film her aklınıza geldiğinde tekrar izlemek isteyeceksiniz 💫
Yönetmen : Bahadır Kaplan
Oyuncular : Yalçın Aygüneş, Mertcan Hasdemir, 3-A Sınıfı
ve kamera arkasındaki diğer tüm emektar ekip 👏🏼
Böylesi güzel senaryoyu bu denli iyi anlatmak gerçekten yoğun emek gerektiriyor. Özellikle oyuncuların çocuk olduğu bir set ortamında. Herkesi canıgönülden tebrik ediyorum, harika bir iş çıkarmışlar ☘️ | İlkokulda iyi bir öğretmene denk gelmek, insanın gelecek yaşantısını şekillendirmesinde büyük bir avantaj.
Lise yıllarını senaryo yazıp kısa film çekmekle ve izlemekle geçirmiş biri olarak söyleyebilirim ki, Türkiye’de böylesi orijinal ve kaliteli fikirleri, en sade şekliyle ve samimiyetle anlatanlar ne yazık ki azınlıkta. Her ne kadar “Amaan 3 dakikalık film çekmişler, neresi zor?” denilmek istense de , o 3 dakikanın altında kaç saat yattığını, ne yollardan geçildiğini bilseniz bu mecraya bakış açınız tamamen değişir.
10. sınıfta olduğum zamanlar, senaryosunu yazıp yönettiğim, baş rolünde çocuk oyuncuların olduğu 3-4 dakikalık kısa filmim için 3 saat sette, 8 saat de montajı için çalışmıştım. Nitekim o yıl, Türkiye çapında düzenlenen bir kısa film yarışmasında derece de elde etmiştik.
Lisedeki bu tarz girişimlerim, sektörü daha yakından tanımama ve o alanda birçok insanla tanışmama fırsat vermişti, o yüzden iyi ki bu işlerle uğraşmışım diyorum. Her ne kadar yolumu yazın dünyasına çevirsem de, bir yanım hâlâ bu film işlerine sevdalı 🙂
Belki bir gün lisedeki kısa film serüvenimi anlattığım bir yazı yazarım. Hatta cesaret edersem 10. sınıfta çektiğimiz kısa filmi de atarım 🙂
Kısa filmler güzeldir, izleyin izletin… Hatta ilginiz varsa bir tane de siz çekin, hissettirdiği heyecanı ve mutluluğu daha yakından anlayabilirsiniz 💫
Bir sonraki yazıda görüşmek üzere, hoş kalın,
Ece 🌼